Ophelia .png

Ophelia

Editör: Muhammed Emin Çetin

Aşkından Deliren Kadın: Ophelia

William Shakespeare’in kaleme aldığı en trajik karakterlerden biri olan Ophelia, güzelliğiyle herkesi büyüleyen ama aşkı yüzünden aklını yitiren talihsiz bir genç kadındır. "Hamlet" oyununda Ophelia, Prens Hamlet’e derin bir aşk besler, fakat bu aşk zamanla onun trajik sonuna yol açar. Ophelia’nın deliliği, Shakespeare’in en dokunaklı anlatımlarından biri olarak sanat tarihinde de güçlü bir figür haline gelmiştir.


Ophelia, Danimarka Prensi Hamlet’e aşık olur. Ancak, Hamlet’in iç dünyası babasının öldürülmesiyle alt üst olur. Babasının ölümünden sorumlu tuttuğu amcası tahta geçerken, Hamlet’in annesi de zaman kaybetmeden amcasıyla evlenir. Hamlet bu karmaşık ve trajik olaylar yüzünden aklını kaybetmenin eşiğine gelir. Amcasından intikam alma arzusu, Hamlet’in aşkını gölgede bırakır. Aşk ve intikam arasında sıkışan Hamlet, Ophelia’ya karşı giderek daha sert ve acımasız davranmaya başlar.


Hamlet, sevdiğini iddia ettiği Ophelia’yı hem aşağılar hem de ona sevgisini itiraf eder. Onun bu gelgitleri, Ophelia’yı derin bir acı ve çaresizlik içinde bırakır. Aşkı ve aklı arasında sıkışan Ophelia, bir yandan sevdiği adamın ona kötü davranışlarına katlanmaya çalışırken, diğer yandan bu davranışları anlayamamaktadır. Hamlet’in dengesiz tutumu Ophelia’yı ruhsal bir çıkmaza sürükler.


Bir gün Hamlet, annesiyle şiddetli bir tartışma sırasında, perdenin arkasında gizlenen Ophelia’nın babası Polonius’u delilik anıyla bıçaklayarak öldürür. Ophelia için bu an dayanılmaz bir trajedidir. Annesiz büyüyen Ophelia, şimdi de babasını kaybetmiş, sevdiği adam ise bu trajedinin sorumlusu olmuştur. Bu yıkıcı olay Ophelia’nın ruh sağlığını iyice zedeler ve onu deliliğin eşiğine sürükler.


Artık aklı karışmış, ne yapacağını bilemeyen Ophelia, ellerine çiçekler toplayarak sokaklarda gezinmeye başlar. Şarkılar mırıldanarak dolaşan Ophelia, insanlara çiçekler dağıtır. Çiçeklerin sembolik anlamlarını bilen Ophelia, her bir çiçeği özenle seçer ve dağıtır. Hamlet’in annesine zinayı ve sadakatsizliği simgeleyen haseki küpesi ve rezene verir. Amcasına ise, işlediği cinayet için kin ve pişmanlığı temsil eden sedef otu verir. Babasının intikamını almak için çabalayan abisine sadakati simgeleyen biberiye ve bağlılığı temsil eden menekşe sunar. Ophelia, masumiyeti temsil eden papatyayı koparmak ister ama durur ve “Burada masumiyet yok,” diyerek çiçeği bırakır.


Zaman geçtikçe, Ophelia’nın deliliği daha da belirgin hale gelir ve etrafındaki insanlar artık onu görmezden gelmeye başlar. Şarkılar söyleyen, çiçekler dağıtan bu genç kadın, herkesin gözünde delirmiştir. Oysa Ophelia, tüm acılarına ve kayıplarına rağmen içinde hala bir güzellik ve anlam arayışını sürdürmektedir. Ancak bu dünyada artık onun için umut kalmamıştır.


Günler ardı arkasını böyle kovalar ve Ophelia ellerinde her zamanki çiçekleriyle bir nehir kenarına gider. Nehrin yanındaki bir söğüt ağacına tırmanır. Dalın kırılacağını bile bile o dala çıkar ve bitki toplamaya çalışır. Beklenildiği gibi dal kırılır ve güzelliğiyle insanları büyüleyen aşık kızımız nehre düşer. Kurtulmak için hiçbir çaba göstermez. Sanki ölümü ister gibi kendini suya teslim eder. Geniş elbisesi, Ophelia’yı bir süre su üstünde tutar, ama elbisesi suyu emdikçe yavaş yavaş dibe doğru çekilmeye başlar. Dramatik bir an yaşayan Ophelia’nın ellerindeki çiçekler, etrafında yüzmeye devam eder. En belirgin çiçek olan gelincik, uykuyu ve ölümü temsil eder; sanki Ophelia’nın sonunu önceden haber verir gibi etrafında yüzüyordur. Çeşit çeşit ve rengarenk çiçekler, Ophelia’nın trajik sonunu daha da vurgular; adeta kendi cenaze çelengini hazırlamış gibidir.


Ophelia’nın ölümünün tasviri, sanat tarihinde özellikle Sir John Everett Millais’in ünlü "Ophelia" tablosu ile ölümsüzleşmiştir. Millais’in 1851-1852 yılları arasında tamamladığı bu eser, Ophelia’nın nehirdeki dramatik sonunu canlı renkler ve detaylarla resmeder. Ophelia’nın ölüm anındaki huzur dolu duruşu, onun şehit ya da azizlere benzetilmesine neden olmuştur. Ancak bu poz aynı zamanda erotik bir yorum da barındırır.


Ophelia’yı resmederken Millais, Elizabeth Siddal isimli genç bir kızı model olarak seçer. Siddal, saatlerce soğuk bir küvetin içinde poz verirken, ressam çizimine o kadar dalmıştır ki genç kızın suyun soğumasıyla hastalanmasını bile fark etmez. Elizabeth Siddal’ın hayatı, Ophelia’nın trajedisiyle paralellik gösteren bir hikayeye dönüşür.


Ophelia Sendromu ise bu karakterin trajedisine dayanan psikolojik bir terimdir. Kişinin başkalarının sözlerine inanarak kendi gerçekliğini kaybetmesi ve nihayetinde intihar etmesiyle sonuçlanan bir durum olarak tanımlanır. Ophelia’nın acı dolu hikayesi, bu sendromun en güzel örneğidir ve aşkın ne denli yıkıcı olabileceğini hatırlatır.

İlgini Çekebilir

\img\blog\salıncak-rokoko.jpeg .png
Eser Analizi Salıncak Melek Karaca - 29/09/2024
\img\blog\lascaux.jpeg .png
Eser Analizi Mağara Resimleri Melek Karaca - 29/09/2024
\img\blog\69cee7.png .png
Eser Analizi Ophelia Melek Karaca - 29/09/2024